NEDEN BU SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI ?



     Günümüzde neredeyse kronik bir hastalık halini almak üzere olan sosyal medya bağımlılığı, insanları esir almış durumda. Sanal ortam gerçek hayatın yerini almış, insanlar yüz yüze konuşmayı unutmuş hatta kendilerine has bir dil oluşturarak kendi ana dillerini verimli bi şekil de bile kullanamaz hale gelmiştir. Peki siz de sosyal medya bağımlısı mısınız? Gelin test edelim.
            -         Her yaptığınız aktiviteyi sosyal paylaşım sitelerinde sürekli paylaşıyor musunuz?
            -       Sürekli yer bildiri mi yapıyor musunuz ?
            -     Toplumsal ortamlarda ( metro,tramvay,vapur,cafe..vs) sürekli telefonunuzla uğraşıyor ve açık Wifi arıyor musunuz ?
            -         Tatil günlerinizde arkadaşlarınızla buluşmak yerine internetten veya telefondan görüşmeyi mi tercih ediyorsunuz ?
           -         Sosyal medyada geçirdiğiniz zaman dilimi çevrenizdeki insanlarla geçirdiğiniz zaman diliminden daha mı fazla ?
          -         Sosyal paylaşım sitelerinde daha fazla zaman geçirmek için uykunuzdan fedakarlık yapıyor musunuz?
Eğer bunları yapıyorsanız malesef sosyal medya bağımlısısınız. Peki bunun sebepleri nelerdir? Bizi gerçek ortamdan sanal ortama iten ne ? Aslında bunun en temel sebeplerinden bir tanesi topluma uyum sağlamak adına yaptığımız yanlışlar. Gerçekten yemeğimizi çevremizdeki insanlarla paylaşmıyoruz ama sosyal medyadan herkese duyuruyoruz. Aynı şekilde gittiğimiz ortamın tadını çıkartmak yerine çevremize telefon kamerasıyla bakıyoruz. Her anımızı fotoğraflıyor, her yaptığımızı abartısız tuvaletimize kadar paylaşıyoruz ve farkındaysanız artık sanal alemde yaşamaya başlıyoruz. Toplumsal yaşarken bireyselleşiyor, sıradanlaşıyor va yanlızlaşıyoruz. İnsanlar zamanla sizi telefonla aramayı bırakıyor, hatta konuşmayı görüşmeyi bile bırakıp onun yerine sizi beğeniyor, takip ediyor ve böyle böyle nice arkadaşlıklar nice dostluklar sanallaşıyor. Yanlızlaştıkça daha da bağlanıyorsunuz sosyal medyaya. Çünkü artık sizin yanınızda sadece sizi sanaldan takip eden insanlar var. Üzüldüğünüzde bile  bunu sosyal medyadan paylaşıyorsanız, sizin ruh halinizi kimse bilemeyecek kadar yanlızlaşmışsınız demektir. Zamanla insanlarla iletişim kopukluğu yaşamaya başlıyorsunuz ve kendinizi ifade etmekte güçlük çekiyorsunuz.Peki neden? Aslında bütün duygusal ihtiyaçlarınızı sanal alemde gidermeye çalışıyorsunuz. Ama unuttuğunuz bir şey var siz sanal değilsiniz. Gerçeksiniz. İnsanlarla Yüzyüzüze görüştüğümüzde iletişim sadece sözlü aktarımla gerçekleşmez. Karşımızdaki insanın duygularını sezeriz, aramızda iyi ve ya kötü bir enerji alış verişi olur, hareket ve mimiklerinden konuşmasa bile ne demek istediğini anlayabiliriz. Karşımızdaki insanın küçük bir gülümsemesine soyal medyada ki hangi ifade denk olabilir ?
Sevdiklerinize sarılmak, onlarla sıcak bir kahve içerek ettiğiniz muhabbet..  bunların yerini başka ne tutabilir ?
Ne güzel söylemiş atalarımız Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane...
          Bu kadar güzel şeyleri, bir arada birlik ve beraberliğin vermiş olduğu hazzı sosyal medya ile takas etmeyin. İnsanların sizi internet üzerinden takip etmelerinden çok yanınızda olup sizi anlamasına ihtiyacınız var.Bunu zamanla anlayacaksınız elbet ama anladığınızda iş işten geçmiş olabilir. Sevdiklerinize sosyal medyaya harcağınız zamanın iki katını harcayın. Sosyal medyayı gerektiği gibi kullanırsanız size çok faydası olur ama onu hayatınızın vazgeçilmez bir parçası yaparsanız sizi de kendi gibi sanallaştırır.
Gerçek hayatta, gerçekçi yaşamanız ve gerçek hayatta kalmanız dileğiyle...         

                                                       Mr  professor

Yorumlar

  1. Karşımızdaki insanın küçük bir gülümsemesine sosyal medyadaki hangi ifade denk olabilir ? Güzel ifade etmişsiniz. Tebrikler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bu değerli yorumunuz için...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

0/0 NEDEN TANIMSIZDIR ?

KİTAP ÖNERİSİ - Franz Kafka- DÖNÜŞÜM

KARANLIK MADDEYİ İLK KEŞFEDEN BİLİM İNSANI - VERA RUBİN -