Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ATTENTİON!!! OUR EARTH İS SWİFTLY BEİNG POLLUTED

Resim
        Hello, I’m Mrs Professor. Today, I am going to talk about important matter for humanity.           The Environment we live is important to us and our earth. But, the people inevitably pollute the environment. In the same time, the pollution is increasing with the developing technology. The most important thing is people are not sensitive against this situation. Many factors cause environmental pollution to people didn’t take necessary precaution in the past.These factors damage  different  parts of environment such as; air,water or soil.The most factors that  damage the environment are as fallows;               First thing is solid wastes and rubbish. Biological solid wastes, industrial solid wastes and home’s wastes significantly  give damage to the environment. Especially, industrial solid wastes don’t disappear for many years in the nature. For example, duration of extinction of plastic is 1000 years. Baby’s nappy’s  decay time is 550 years. The canister disappear in

KENDİNİZİN ÖĞRETMENİ YİNE KENDİNİZSİNİZ !!!

Resim
           Öğrenmek fiili, birilerinin bir şeyleri bize sözlü yada yazılı anlatmasından çok kişinin merak duygusu doğrultusunda araştırma girişimiyle olur. Çünkü ancak öğrenmek istediğimiz bir şeyi tam olarak öğrenebiliriz.Gelin bunu bir örnekle açıklayalım. Hepimiz okula gidiyoruz veya zamanında gittik. En az kırk dakika öğrenim gördüğümüz derste, öğretmen kendi bilgisinin sadece %30’unu bize aktarabilir. Yani biz sadece öğretmenden %30'luk bir bilgi edinebiliyoruz. Ve bu bir konuyu veya herhangi bir şeyi tam olarak öğrenmek için yeterli değildir.Gerisi bizim merakımız, konuyu öğrenme isteğimiz ve konuya olan ilgimizle alakalıdır. Hiç kimse kimseden %100’ lük bir verimle bir şey öğrenemez kısacası. Bu yüzden başlıkta da belirttiğim gibi kendi kendimizin öğretmeniyiz her zaman. Öğrenimi sadece okul hayatından ibaret olarak nitelendirmiyoruz. Çünkü hayat bir okul ve her zaman her yerde her şekilde isteyerek veya istemeyerek, farkında olarak veya olmayarak bir şeyler öğrenmeye d

JUNO JÜPİTER'DE

Resim
                    Geçtiğimiz günlerde Juno,  beş yıllık yolculuğunu tamamlayarak Jüpiter’in Yörüngesine oturmayı başardı. Yılın en büyük bilimsel gelişmesinden bahsetmeden önce Jüpiter hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Jüpiter yıllardır gerek ilk çağ uygarlıklarının, gerekse  bilim adamlarının en çok merak edilen gizemli gezegeni olmuştur. Helyum ve Hidrojen devi olan Jüpiter, güneşten kısa bir süre sonra oluştuğu için, bilim adamları Jüpiter’in keşfinin güneş sisteminin oluşumu hakkındaki bir çok soruya ışık tutacağını düşünüyor. Bence haksız da sayılmazlar. Bu zamana kadar Jüpiter’e  gönderilen uzay araçları arasında en kapsamlı bilgiye ulaşan Galileo uzay aracı olmuştur ve Jüpiter'in yörüngesinde tam sekiz yıl kalarak bir çok görüntü elde etmiş hatta Europa uydusunda donmuş bir okyanus bile keşfetmiştir.Ancak edinilen bilgiler Jüpiter’i tam olarak tanımamız ve keşfetmemiz için yeterli olmamıştır. Jüpiter hakkında bilinmeyen ve gizemini koruyan bir sürü soru hala akı

SİZ KENDİNİZİ NE KADAR TANIYORSUNUZ ?

                    Bir insan her şeyden, herkesten önce kendini bilmeli, kendini tanımalı. Sorulması gereken en önemli soru bu aslında. Siz kendinizi ne kadar tanıyorsunuz ? Bir an olsun oturup düşündünüz mü ben bu hayattan ne istiyorum diye ? Bir an olsun o ne yapmış, bu ne giymiş, bende öyle olmak istiyorum demek yerine ben nasıl biriyim acaba diye kendi içinize döndünüz mü ? İnsanlar hep birbirine benzemeye çalışırken siz kendiniz olmayı denediniz mi hiç ? Farklı olmaktan korkmuyorsanız denemişsinizdir. Ama toplumda farklı olanlar her zaman dışlandığı için ve yanlış kabul edildiği için insanlar farklı olmak yerine hep aynı olmayı farkında olmadan seçiyorlar. Ama farklı olanlara da imrenmekten kendilerini alamıyorlar. Mesela mavi saç modası nasıl başladı dersiniz ? Bir kişi farklı olmayı seçti. Kendi olmayı ve kendi zevkine göre saçını boyamayı seçti. Diğer herkeste onun gibi olmayı istedi. Aslında farklı olmaktan korktuğunuz için kendiniz olamazken aynı zamanda farklı kiş

BİR SANİYE SORGULAYALIM ?

     İnsanın kendine yapmış olduğu haksızlığı kimseden göremezsiniz. Diyeceksiniz ki ben kendime nasıl bir haksızlık yapıyorum da farkına varmıyorum? Bende sizin gibi farkına varmadan önce hep başkalarını suçluyor ama kendime yaptığım haksızlığın farkına bile varmıyordum.. Bizler doğduğumuz andan itibaren geleneklerin içine doğar ve ritueller ile büyümeye başlarız. Hep belli kalıplara göre yaşar, hep doğru sanılan şeyleri doğru kabul eder asla sorgulamayız. Çünkü atalardan o öyle öğretile gelmiştir. Bizler anne ve babamızın bilgi düzeyinde yetişir ve onların ataları neler öğretmişse o kadar gelişir, sorgulamadan ve farkına varmadan bu kalıpların içine gireriz. Hep onlar tarafından kodlanmışızdır. Zaten bu kodlara ve ya kalıplara  göre yaşamasak kendi hayatımızı yaşarız ama bir de bu kalıpların dışında  ‘el alem ne der’ sözü var ki işte bu en büyük sorunumuz.       Dünyaya  geldiğimiz andan bu yana biz özeliz. Bunun farkına varmak lazım önce... Neden ?Çünkü senden bir  tane daha yok.

ANI YAKALAMAYA ÇALIŞIRKEN ANI KAÇIRMAK

             Anı yaşamak neydi ? Anı yaşamak mı, yoksa anı yakalamak mı? Çevremizde insanların her şeye bir telefon kamerası arkasından bakarak anı yakalamaya çalıştıklarını ve yakaladıklarını sandıklarını görmek çokta zor değil. Peki anı yaşıyor musunuz? Asıl soru bu. Belkide hayatta anımsayacağımız güzel anları yakalama olayını oldukça abarttığımız için anı, hatta hayatı kaçırıyoruz. Tabi ki de güzel anları karelemek ve hayatımız boyunca anımsamak güzel ama bu olayı abarttığımız sürece hayatımızı küçücük bir telefon ekranından ya da yaptığımız slaytlardan izlemek zorunda kalacağız. Çünkü artık anı yakalamaya çalışmıyoruz,  fotoğraf çekmekle uğraşırken   günü kaçırıyoruz. Elbette kimse kabul etmeyecek fotoğraf çekme olayını bu kadar abarttığını... ‘Evet, bu işi abartanlar var ama genelde sadece güzel anlarda fotoğraf çekiyorum’ dediğinizi duyar gibiyim. Peki şöyle sorayım, en güzel anları karelemekle uğraşırken, o anı kaçırdığınızı hiç düşündünüz mü ? O anı hissetmek, yaşamak bir f

HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ

Resim
                   Söz konusu  açlık olduğunda duygularınızı bir kenara bırakabilir misiniz ? Sevdiğiniz insanları korumak adına acımasız bir oyunun içindeyken aşkı kucaklayabilir misiniz ?  Çoğunuzun filmini izlediği AÇLIK OYUNLARI'nın ilk kitabı bu hafatanın öneri listesinde... Okumadıysanız hemen okuyun çünkü okuma iştahınızı kabartacak bir kitap..                                                                                         Mrs Professor..                 HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ :   AÇLIK OYUNLARI

SAYGI İLE DİNLEMEK

         Aslında aynı şeyleri konuşup da anlaşamamak ne kadar zor bir şey. İnsanların birbirlerini dinlememe  sorunu olduğunu hem kendi hayatımda hem de çevremde çok fazla gözlemliyorum. Aslında ifade edilmek istenenin  düzgün kelimeler ile ifade edilememesi  bu duruma yol açıyor. Bu bir tespit ancak bunun yanında da bilgi eksikliği ve hep konuşma isteği tetikleyici unsurlardan bir tanesi... Kendi kayatımda örnek verecek olursam ben, bir konunun çok güzel tartışıldığına inandığım anda karşıdaki insanın genel kapsamdan çıkıp ben merkeze kendini koyduğunu , bunun ise büyük bir  sorun oluşturduğunu görüyorum. Aslında birimiz konuşurken büyük bir sabırla dinlesek ve diğerimiz konuşunca bizde aynı sabrı göstersek sorunun büyük bir bölümünü halletmiş olacağız. Fikirlerimiz ne kadar ayrı olursa olsun  mutlaka kesişecek bir nokta olduğuna inanıyorum. Ancak tarafların birbirlerina saygı duymaması  belli bir zaman sonra iletişimsizliğe ve ön yargıya neden oluyor.  ‘Zaten ben ne desem beni  an

HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ: MARTI JONATHAN LİVİNGSTON

Resim
        Okumak meraktandır dedik, o zaman bir kitap köşemiz olmazsa ayıp olur. Kitap önerilerimizi yapabileceğimiz, okuduğumuz kitapları yorumlayabileceğimiz gerek sizden gelen kitap önerileri ve yorumlarıyla, gerekse bizden gelenlerle güzel bir etkileşim köşesi  olması dileğiyle... HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ :   MARTI JONATHAN LİVİNGSTON        Diğerlerinden farklı olmanın bedelini dışlanarak ödeyen ama hayallerinden vazgeçmeyen Martı Jonathan'ın, uçmanın ereğine ulaşmak için çıktığı yolda karşılaştığı zorlukları, hisettiklerini ve yaşadıklarını okurken  kendinizi kaptıracaksınız ve Martı Jonathan gibi hissedeceksiniz...                                                           Mrs Professor...                                

HAYATINIZIN MÜZİĞİNİ BULUN !!

         Müzik denilince her insanın kafasında eminim ki farklı çağrışımlar meydana gelir. Kimisi için müzik bir eğlence iken kimisi için duygularını ifade etme biçimidir. Bazıları içinse tamamen bir yaşam tarzıdır.  Ancak farkında olsak da olmasak da müzik çok daha derindir hayatımızda. Daha bir bütündür bizimle ve aslında hepimizin yaşamında önemli bir parçadır. Sabah uyandığınızda duyduğunuz kuş sesleri annenizin size ‘günaydın’ demesi, televizyonun sesi..vs  hepsinin aslında nasıl bir ahenk içinde olduğunu hiç düşündünüz mü ? Müzik bir ahenktir aslında ve hepinizin hayatında her dakika çalan bir müzik var.  Yeri geldiğinde kendi konuşmanızın bile aslında bir müzik olduğunu fark edersiniz.. Daha sonra kelimeler ile değil müzikle konuşmayı, düşüncelerinizi müziğe aktarmayı öğrenirsiniz Ve böylece ruh haliniz müzikle bütünleşir. Eğer hayatınızdaki müziğin farkına bir kere varabilirseniz bir daha kopamazsınız. Sonra müzik artık bir yaşam tarzı olmaya başlar sizin için. Kendinizi ifa