SAYGI İLE DİNLEMEK
Aslında aynı şeyleri konuşup da anlaşamamak
ne kadar zor bir şey. İnsanların birbirlerini dinlememe sorunu olduğunu hem kendi hayatımda hem de
çevremde çok fazla gözlemliyorum. Aslında ifade edilmek istenenin düzgün kelimeler ile ifade edilememesi bu duruma yol açıyor. Bu bir tespit ancak
bunun yanında da bilgi eksikliği ve hep konuşma isteği tetikleyici unsurlardan
bir tanesi... Kendi kayatımda örnek verecek olursam ben, bir konunun çok güzel
tartışıldığına inandığım anda karşıdaki insanın genel kapsamdan çıkıp ben
merkeze kendini koyduğunu , bunun ise büyük bir sorun oluşturduğunu görüyorum. Aslında birimiz
konuşurken büyük bir sabırla dinlesek ve diğerimiz konuşunca bizde aynı sabrı
göstersek sorunun büyük bir bölümünü halletmiş olacağız. Fikirlerimiz ne kadar
ayrı olursa olsun mutlaka kesişecek bir
nokta olduğuna inanıyorum. Ancak tarafların birbirlerina saygı duymaması belli bir zaman sonra iletişimsizliğe ve ön
yargıya neden oluyor. ‘Zaten ben ne desem
beni anlayamayacak’ ‘Biz anlaşamayız’ vs.
gibi... Örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Aslında kuşak çatışması dediğimiz olayda bu
yazdıklarımdan öte bir şey değil. Tamamen birbirimize saygı duymadan ve sabır
göstermeden ve yeterli bilgiye sahip olmadan,
diğeri üzerinde baskı kurmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Belli bir zaman
sonra kendinizi hep haksız görerek kendinize haksızlık yapıyor ve kendinizi
bunalıma sürüklüyor ve kendizi kendi gözünüzde değersizleştriiyorsunuz . Halbuki ifade etmek istediğiniz konu hakkında bilgilenerek ve ispatlara
dayanarak ve saygı ile dinlemeyi
öğrenerek tam bir donananımla o konuşmak istediğiniz kişilerin karşısına
çıktığınız da hem iletişim kuruyor hem de haksız olduğunuzda bunu görüp kabul
ediyor ya da tam tersi haklılığınızı ispat ediyorsunuz. İşte sorunları bilirsek
çözümüde kolayca bulunabiliyor. Önce tespit edeceksiniz daha sonra tedavi. Bu
yüzden toplumumuzdaki en büyük yara
budur. Bizler hem öğrenmek ve öğrendiğimizi de öğretmekle sorumluyuz ama
bu sorumluluğun bilincinde olan çok az insan var. Günümüzde artık insanlar
öğrenmeyi de bırakmışlar başkaşarına bakarak öğrenmeye başlamışlar. Yani üzüm
üzüme baka baka kararıyor. Bilgi
sonsuzdur ve öğrenmenin ve öğretmenin başı ve sonıu yoktur. Lütfen bilinçlenelim, bilinçli bir toplum
olalım ve bilinçli nesiller bırakalım.
Düşünmek, sorgulamak, öğrenmek ve
sabırla dinlemek bu donanımlar bize çok güzel bir hayat sunacaktır. Bilinçli ve
sorgulayan bir toplum olmak dileği ile...
Mr. Professor
Yorumlar
Yorum Gönder